TAPU İPTAL VE TESCİL DAVALARI
Tapu iptal ve tescil davaları eşya hukukunun en önemli ve sürecin takibinin titizlikle yürütülmesi gereken uzmanlık gerektiren davaları oluşturmaktadır. Bu alanda hangi durumlarda tapu iptal ve tescil davası açılması gerektiği hususu kanunda sınırlı olarak belirtilmemekte olup hangi nedenle bu davanın açılması hususunda genel bilgi vermekte fayda vardır.
Tapu iptal ve tescil davalarında temel olarak hukuka uygun bir sebebe dayanmayan tapu tescillerinin ortadan kaldırılması olduğu için burada sayamadığımız ancak yolsuz tescilin olduğu durumlarda da tapu iptal ve tescil davası açılabilmektedir.
- Görevli ve Yetkili Mahkeme
Taşınmazın bulunduğu yer yetkili olup, Asliye Hukuk Mahkemesi bu dava da görevli mahkemedir.
- Yolsuz Tescil durumunda Tapu İptal Ve Tescil Davaları:
TMK 1024 madde hükmünce bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.
-
Hukuki ehliyetsizlik nedeniyle tapu iptal ve tescil davası,
-
Muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası,
-
Vekalet görevinin kötüye kullanılması nedeniyle tapu iptal ve tescil davası,
-
Sahte Vekaletname Nedeniyle Tapu iptal ve Tescil Davası,
-
Önalım Hakkına Dayalı Tapu İptal ve Tescil Davaları,
-
Aile konutu nedeniyle tapu iptal ve tescil davası.
- Hukuki Ehliyetsizlik Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası
TMK madde 9 hükmünce tapuda taşınmazın devri işlemini yapan herkesin devir anında temyiz kudretine ve fiil ehliyetine sahip olması gerekir.
Fiil ehliyetine sahip olmayan kişinin yaptığı gayrimenkul satış işlemleri ve tapuda gayrimenkul devirleri hukuka aykırı olup tapu iptal ve tescil davasına konu olmaktadır.
TMK 15. Maddece belirtildiği üzere, temyiz kudreti olmayan kişinin geçerli bir iradesi de bulunmadığından, yapacağı işlemlere sonuç bağlanamaz, temyiz kudreti olmayan kişi ile işlem yapan karşı tarafın iyiniyetli olması o işlemi geçerli kılmaz.
- Muris Muvazaası Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası
Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davalarında çözülmesi gereken hukuki sorun miras bırakanın mirasçılardan mal kaçırma iradesiyle hareket edip etmediğinin tespitidir.Muris muvazaasına dayalı tapu iptal ve tescil davasında; miras bırakanın denkleştirme yapıp yapmadığı ve mal paylaşımının hakkaniyete uygun bir paylaşım olup olmadığı araştırılmaktadır.
- Vekalet Görevinin Kötüye Kullanılması Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası
Kendisine vekaleten işlem yapma yetkisi verilen vekil, vekil edenin yararına ve iradesine uygun hareket etmek zorundadır. Vekilin hukuka aykırı bir eylem ve işlemiyle vekalet verene ait bir gayrimenkulü devraldığını bilen veya olayın özelliklerine göre bilmesi gereken “üçüncü kişi alıcı” aleyhine tapu iptal ve tescil davası açılır. Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan üçüncü kişi olan alıcı, iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar.
- Aile Konutu Şerhi Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil Davası
Eşlerden biri diğerinin açık rızasını almadan aile konutu olan taşınmazı üçüncü kişilere devredemez veya taşınmaz üzerinde üçüncü kişi yararına ipotek vb. gibi sınırlı ayni haklar tesis edemez.
Gayrimenkulün sahibi olmayan eş, tapu müdürlüğüne başvurarak tapu kütüğüne aile konutu şerhi verilmesini talep etmelidir. Aile konutu şerhi bulunan taşınmaz üzerinde eşin açık rızası alınmadan yapılan devir işlemi tapu iptal ve tescil davası yoluyla geçersiz hale getirilir.
- Sahte Vekaletname ile Taşınmaz Devri ve Tapu İptali
Sahte vekaletname ile yapılan taşınmaz devirleri hukuken geçersizdir.Ancak, taşınmazı sahte vekaletname ile devralan kişi söz konusu taşınmazı üçüncü bir kişiye devrederse, TMK md. 1023 gereği üçüncü kişinin “iyiniyetli” taşınmaz iktisabı korunur. TMK md. 1024’e göre bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise, bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişi bu tescile dayanamaz.
- Kazandırıcı Zamanaşımı ve Zilyetlik Nedeniyle Tapu İptal ve Tescil davası
TMK 731/1 maddesince tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir gayrimenkulü davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, gayrimenkule ait mülkiyet hakkının kendi adına tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir. Tapu kütüğünden sahibi anlaşılamayan veya sahibi hakkında 20 yıl önce gaiplik kararı verilen gayrimenkulü, nizasız ve aralıksız 20 yıl malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, gayrimenkulün kendi adına tescilini sağlamak üzere tapu iptal ve tescil davası açabilir. Yani, malik sıfatıyla zilyet için zilyetliğin başladığı tarihten itibaren 20 yıllık bir kazandırıcı zamanaşımı süresi söz konusudur.