0312 430 57 97

Faydalı Bilgiler

Taraf Vekilliği Yaptığımız Davalardan Emsal Yargı Kararları

Taraf Vekilliği Yaptığımız Davalardan Emsal Yargı Kararları:

1-İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 31. Hukuk Dairesi 2019/3139 E. 2019/2686 K. Sayılı ilamı;

“……Davacı fesih bildiriminin kendisine tebliğ edildiği tarihte, halen yurtdışında çalışmaya devam etmektedir. Davacıya her ne kadar ihbar öneli verilmişse de, bu önel yurtdışında çalışıyorken geçeceğinden, işe iade davası açmasına engel bir durum olup, davacının yurtdışında çalışması devam ederken, Türkiye'de yapılması gerekli bir işlem olan arabuluculuk kurumunu işletebilmesinin kendisinden beklenmesi de doğal olarak beklenemeyecektir. Davacıya yapılan önelli fesih bildiriminin, hakkın engellenmesi mahiyetinde olduğu değerlendirildiğinde, hak düşürücü sürenin de tebliğ tarihinden değil, önelli fesih bildirimine karşı kullanılması gereken yasal hakkın kullanılmasına mani durumun ortadan kalkmasından itibaren işletilmesi gerekecektir. Bir kimsenin kanuni hakkını kullanması için avukat tutmaya zorlanması mümkün olmayacağından ve gerek arabuluculuk, gerekse dava sürecinin avukat ile yürütülmesi gibi yasal bir zorunluluk bulunmadığından, bu çözüm yolu Anayasa'nın 36.maddesinde kabul edilen hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkına dair hükmüne de uygun düşecektir.

Davacının iş sözleşmesinin 15/11/2018 tarihinde feshedileceğinin bildirim tarihi 18/10/2018 olup, davacı bu tarih itibariyle yurtdışında çalışmaktadır. Davacının yurda giriş tarihi iş sözleşmesinin sona erdiği tarihin ertesi günü olan 16/11/2018 olduğuna göre, arabuculuk sürecine başvurma hakkı da bu tarihten itibaren başlamalıdır. Çünkü bu tarih öncesi davacının Türk hukuk sistemindeki arabuluculuk müessesesine başvurması mümkün değildir. Bu halde 13/12/2018 tarihinde hak düşürücü süre içerisinde arabulucuya başvurulduğu kabul edilmelidir. İlk derece mahkemesince bu yöndeki hususlar nazara alınmaksızın, yazılı şekilde hak düşürücü sürede dava açılmadığı gerekçesiyle hüküm kurulması hatalı bulunmuş, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığı kabul edilmek suretiyle diğer usul ve esasa ilişkin hususlar da değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır…..”

2- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2495 E. 2019/2466 K. Sayılı ilamı;

“…..İşveren, tespit edilen temel ücretin fahiş olduğunu ve yabancı para  cinsi üzerinden  belirlenen net ücretin brüte   çevrilmesinin  yasal  dayanağı  bulunmadığını  ileri  sürmüştür. Emsal ücret araştırma sonuçları  ve tanık anlatımı  içeriğine göre  mahkemece kabul edilen temel ücret ile yemek ve barınma ücretinin dosya kapsamına uygun olarak belirlendiği görülmektedir. Ayrıca 5510 sayılı Sosyal Sigortalar  Kanun gereğince Sosyal Güvenlik Anlaşması imzalamamış ülkerde çalışmak  için Türk işverenlerce götürülen Türk  işçilerin kısa vadeli sigorta ve  genel sağlık  sigortası  primlerinin işverenleri  tarafından Türkiye  ödenmesi gerekmektedir. Türkiye - Rusya Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmasının 15/c maddesinde " Ödeme, işverenin diğer akit Devlette sahip olduğu bir iş yerinden veya sabit  bir  yerden  yapılmazsa  yalnızca ilk  bahsedilen  Devlette  vergilendirilecektir "  yönünde  düzenleme  bulunmaktadır. Somut uyuşmazlıkta, davacının ücretlerinin Türkiye'de ödendiği sabitti, ücret gelir vergisine tabi olduğundan net ücretin brüte çevrilmesinde de isabetsizlik yoktur….”

3-Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi 2019/2495E. 2019/2466K. Sayılı ilamı;

“…..Türk Borçlar Kanunu 99. maddesinde ‘Konusu  para olan borç Ülke parasıyla ödenir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle ödeme yapılması kararlaştırılmışsa, sözleşmede aynen ödeme veya bu anlama gelen bir ifade bulunmadıkça borç, ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parasıyla da ödenebilir. Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir.’ hükmü düzenlenmiştir. Yasal düzenleme ve davacı talebi uyarınca ödeme günündeki rayiç üzerinden ödenmesine dair  hüküm yasaya uygundur….”

4- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 2019/394 E. 2019/373 K. Sayılı ilamı;

"….Mahkemece davacı tanıklarının işverene karşı davalarının bulunması gerekçe gösterilerek anılan alacakların reddine karar verilmiştir. Yurt dışında çalışan işçiler yönünden, tanık bulmaktaki güçlük nazara alındığında salt davacı tanıklarının işverene karşı davalarının olması gerekçesiyle bu tanıkların beyanlarına itibar edilmemesi hatalıdır. Davaları olsa dahi davacı tanıklarının beyanları, dosyadaki diğer delillerle destekleniyorsa, bu beyanlar davacının çalışma şekli ve süreleri ve dosya kapsamı ile uyumlu ise, bu beyanlar söz konusu diğer delillerle birlikte değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece yapılması gereken, davacı tanık beyanları ve dosyadaki diğer deliller hep birlikte değerlendirilerek, davacının fazla çalışma yapıp yapmadığını, genel tatil ve hafta tatili günlerinde çalışıp çalışmadığını saptamaktır. O halde, yukarıda yapılan tespitler gözetilerek ve gerekirse bilirkişiden ek rapor veya farklı bir bilirkişiden rapor aldırılarak, davacının işçilik alacakları hesaplattırılmalı ve varsa hüküm altına alınmalıdır…."

5- Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi 2017/3874 E 2018/2079 K. sayılı ilamı;

 "..  yasa geregi  çalışmayı ve ödemeyi gösterir evrak düzenleme/saklama yükümlülüğü olan işverenin bu yükümlülüğe rağmen belge sunmadığı halde salt davası var diye tanık anlatımlarına itibar edilmemesi hem yasanın ruhuna ters olacak hem de adalete uygun olmayacaktır. somut olayda olduğu gibi davacının yurt dışında çalıştığı dikkate alındığında hem aynı şantiyede çalışmış, çalışma koşullarını iyi bilen hem de davalıya karşı dava açmamış tanık bulmasının zorluğu karşısında tanık anlatımına itibar edilmeyerek fazla çalışma ve ubgt alacağı talebinin reddine karar verilmesi hatalı olmuştur.dairemiz incelemesinden geçen benzer dosyalarda tespit edilen şantiye çalışması genel koşullarında da bilirkişi raporu ile örtüşen davacı tanık anlatımına göre tespit edilen 3 saat fazla mesai ile dini bayramlarda bir gün hariç,genel tatil günlerindee çalışma kabulu dosya kapsamına uygundur. "

6-Yargıtay 22 Hukuk Dairesi 2016/18752 E. 2019/15913 K. Sayılı ilamı;

“…..Davacı işçinin fazla mesai ve genel tatil çalışması yapıp yapmadığı hususunda da taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Fazla mesai yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla mesainin ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla mesainin yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla mesai olup olmadığı araştırılmalıdır…”



Büromuz müvekkilleri ile uzun soluklu, güven esaslı iş ortaklıkları kurmayı, hizmetlerini müvekkillerimizin değişen ihtiyaçlarına uygun olarak geliştirmeyi ve yenilikçi, kaliteli hizmetler sunuyor.
Mustafa Kemal Mah. Maidan İş ve Yaşam Merkezi 2118. Cad. C Blok No:20 Çankaya/ANKARA
0312 430 57 97
info@muganhukuk.com